AKNE TEDAVİSİNDE YAPILAN 10 KIYMETLİ HATA!
‘Akne’ ya da halk ortasında sık kullanılan ismiyle ‘ergenlik sivilcesi’ hayli yaygın görülen bir sorun. O denli ki 11-30 yaş ortasındaki şahısların yüzde 80’inde farklı şiddetlerde akne gelişiyor. Sanılanın tersine, akne ergenliğin bitmesiyle resen geçmiyor; 30’lu, 40’lı ve hatta daha ileri yaşlarda bile devam edebiliyor. Çoklukla yüz bölgesinde oluşan akneler kişinin öz inancında sorun oluşturabiliyor, toplumsal bağlantılarını ve günlük aktivitelerini olumsuz etkileyebiliyor. Yapılan araştırmalara nazaran; akne hayat kalitesini olumsuz tarafta etkileyen hastalıklar ortasında birinci sıralarda yer alıyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Emel Güngör, günümüzde akne tedavisinden epeyce başarılı sonuçlar alındığını belirterek, “Akne tedavinde emel; var olan akneleri gidermek, yeni akne oluşumunu ve gelişebilecek leke ile izleri engellemektir. Tedaviden faal sonuç alabilmek için dermatoloji tabibinin verdiği ilaçları önerdiği formda tertipli olarak kullanmak çok kıymetlidir. Akne tedavisinin kısa vadeli olmadığı ve sistemsiz kullanılan ilaçların faydası olmayacağı üzere ziyan oluşturabileceği de unutulmamalıdır” diyor. Fakat çoğumuz cildimizde akne oluştuğunda “Kendiliğinden geçer” niyetiyle tabibe başvurmuyor ve yanlışsız sandığımız birtakım yanılgılı uygulamalarla tahlil arıyoruz. Yüzeysel uyguladığımız formüller ve tedaviyi aksatmak ise ciltte aknenin şiddetlenmesine, kırmızı ve kahverengi lekelere, enfeksiyon ile kalıcı derin izler üzere değerli sıkıntılara neden olabiliyor. Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Emel Güngör, akne tedavisinde en sık yaptığımız kusurları anlattı; değerli teklifler ve ikazlarda bulundu!
Cildi sık sık temizlemek ve ovmak. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Cildin sabah ve akşam olmak üzere günde iki kere, cilt tipine uygun bir eserle, nazikçe temizlenmesi kâfi geliyor. Cildi sık temizlemenin, fırçalamanın ve ovmanın aknenin kötüleşmesine yol açabileceği ihtarında bulunan Prof. Dr. Emel Güngör, şöyle devam ediyor: “Aknede cildin temizlenmesindeki hedef; cilt yüzeyinde biriken ter, yağ, kir ile dökülmüş hücrelerin cildi tahriş etmeden uzaklaştırılması ve tedavilere uygun hale getirilmesidir. Bu hedefle doktorun tavsiye edeceği temizleyiciler kullanılmalıdır. Bu eserler cildin pH’sına uygun, bazlarında salisilik asit ve benzoil peroksit üzere akne azaltıcı unsurların bulunduğu temizleyicilerdir”
Cildi sirke, soda yahut gülsuyu ile yıkamak. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Toplumdaki yaygın inanışın bilakis; sirke, soda yahut gül suyu üzere unsurlar akneli cilde yarar sağlamadığı üzere cildi irrite eden içerikleri nedeniyle tahrişe yahut alerjiye yol açabiliyor, hatta mevcut aknelerin alevlenmesine sebep olabiliyor.
Akneleri sıkmak ve patlatmak. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Akneleri sıkmak, patlatmak ve daima tıpkı yerde tekrarlayan aknelerle oynamak, akne içeriğinin cildin derin katmanlarına gitmesine yol açarak yangının artmasına ve daha derin akne lezyonları, daha çok leke ile iz gelişmesine neden oluyor. Ayrıyeten saçlarda kullanılan jöle üzere eserler yüz derisine değdiğinde gözeneklerde tıkanmaya yol açacağı için akneyi de kötüleştirebiliyor. Misal nedenlerle ellerle taşınabilecek hususların de akneyi kötüleştireceği için ellerin yüz bölgesinden uzak tutulmasına da itina gösterilmesi gerekiyor.
Güneşlenmek ve solaryuma girmek. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Sanılanın bilakis güneş ışınları ve solaryum akneleri kurutmuyor, yalnızca kamufle ediyor. Üstelik 1-2 ay sonra, gözeneklerde yaptığı tıkanmalar nedeniyle sivilcelerde artış yahut alevlenme oluyor.
Cilde uygun olmayan kozmetik eserler kullanmak. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Kişinin cilt tipine uygun olmayan kozmetikler akne oluşumuna yol açabiliyor yahut var olanı kötüleştirebiliyor. Münasebetiyle doktor tarafından önerilen, akne tedavisine yardımcı olan, cilt tipine uygun ve alerji yapmayacak eserler kullanılmalı. Yağsız, su bazlı nemlendiriciler ve makyaj gereçleri akneli ciltler için uygun kozmetikler ortasında yer alıyor. Akneli ciltlerde, maske ve peeling üzere süreçler öncesinde de kesinlikle dermatoloğa danışılmalı.
Akşamları makyajı çıkarmadan uyumak. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Akşamları makyajı çıkarmamak da aknelerin kötüleşmesine neden olabiliyor. Münasebetiyle her akşam makyajın çıkarılması, yüzün cilt için önerilen temizleyici ve suyla temizlenmesi son derece kıymetli. Saçları şekillendirmek için kullanılan jöle ve sprey üzere eserlerin de yüze temas etmemesine itina gösterilmesi gerekiyor.
Eş dosta güzel gelen ilaçları kullanmak. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Aknenin tipi, şiddeti ve yaygınlığı bireyden şahsa farklılık gösteriyor. Prof. Dr. Emel Güngör, vakit içinde birebir şahısta bile farklı tipte ve şiddette akne gelişebileceğine dikkat çekerek, “Bu yüzden akne tedavisi standart değildir. Her kullanılacak ilacın bilhassa kremlerin kullanım hedefi, hali ve müddeti birbirinden farklıdır. Akne ilaçları paylaşılmamalı yahut daha evvel uygun gelen bir krem daima kullanılmamalıdır” bilgisini veriyor.
İlaçlar yan tesir yaptığında tedaviyi bırakmak. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Akne tedavisinde krem, jel yahut losyon üzere cilde sürülerek kullanılan ilaçların birden fazla deride kuruma, pullanma yahut bazen tahrişe yol açabiliyor. Bu tıp yan tesirler nedeniyle ilaçları bırakmak yerine tahlil aranmasında yarar var. Prof. Dr. Emel Güngör, yan tesirlerin tedavinin beraberinde kullanılan kozmetik eserlerle yahut ilaçların gün atlanarak kullanılmasıyla hafifletilebildiğini söylüyor.
‘Tedavi sonuç vermiyor’ kanısıyla ilaçları bırakmak. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Akne tedavisi vakit, emek ve sabır istiyor. Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Emel Güngör, tedaviden 1-2 hafta içinde sonuç almanın mümkün olmadığını vurgulayarak, “Aksine bu periyotta aknelerde süreksiz bir kötüleşme bile olabiliyor. Aknelerde gözle görülür düzelme 3 ila 4. haftalarda başlıyor, azamî düzelme için 3-4 ay beklemek gerekebiliyor. Münasebetiyle ilaçlar sabırlı ve tertipli bir şeklide kullanmalı, ‘tedavi işe yaramadı’ fikriyle bırakılmamalıdır” diyor.
Tedavi sonrasında cilt bakımına ihtimam göstermemek. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Akne güzelleştikten sonra tekrarlamaması için cilt bakımına ve akneye yönelik eserlerin ihtimamla kullanılmasına devam edilmesi gerekiyor. Prof. Dr. Emel Güngör, “Akne ilaçlarına yalnızca akne oluştuğunda başvurulmuyor. Bu ilaçlar sistemli olarak kullanıldıklarında yeni çıkacak olan akneleri de engelliyorlar” diyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
