Siyaset bilimci Prof. Dr. Havva Kök Arslan, beklenilenin tersine tarihi ehemmiyet taşıyan 14 Mayıs genel seçimlerinin Türk halkının ulusal iradesiyle barış içinde, problemsiz ve şaibesiz formda tecelli ettiğini söyledi. Arslan “Başörtülüsü, küçük eteklisi, dindarı ve dinsizi tıpkı sıralara girip birbirleriyle sohbet edip birebir sandıklarda oylarını kullandılar. Gerek oy verilmesinde gerekse oy sayımında hiçbir şiddet olayı görülmedi. Yürütme organı seçimlerin tarafsızlığına gölge düşürecek hiçbir aksiyonda bulunmadı ve seçim süreci yasama organı YSK’nın yetkisinde gerçekleştirildi.” tabirleriyle seçim gününü kıymetlendirdi. Birebir vakitte 28 Mayıs’ta gerçekleşecek ikinci cinste da siyasi sürecin sıkıntısız işleyeceğini, bu evrede siyasi tansiyonun daha azalacağını ve iştirakin da bir ölçü düşebileceği öngörülerini paylaştı.
Üsküdar Üniversitesi’nde İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Siyaset Bilimi ve Memleketler arası Münasebetler (İngilizce) Kısım Başkanı Prof. Dr. Havva Kök Arslan 14 Mayıs sonrası yurt içi ve yurt dışındaki yansıları kıymetlendirerek, genel seçimlerin tezahürü ile ilgili bilgi verdi.
“Milli irade sıkıntısız ve şaibesiz formda tecelli etmiştir”
Özellikle batılıların Türkiye’ye karşı çoğunlukla oryantalist önyargıları olduğunun altını çizerek kelamlarına başlayan Prof. Dr. Havva Kök Arslan “Büyük Türk milleti kendisine yakışan vakur ve sakin bir biçimde 14 Mayıs genel seçimlerini barış içinde yapmış ve de ulusal irade meselesiz ve şaibesiz halde tecelli etmiştir. Gerek yurtta gerekse yurtdışında oluşturulmuş kamuoyunun bilakis seçimler Türkiye’de büyük bir karmaşa ve kaos halinde gerçekleşmemiştir. Bilhassa batılıların Türkiye’ye karşı çoğunlukla oryantalist önyargıları karşılık bulmamıştır. Yıllarca sömürüp 1960’larda kelamım ona özgürlük verdikleri Afrika ülkelerinde görmeye alışık oldukları seçimler sonucunda kabilelerin birbirine saldırıp kanlı olaylar çıkması formundaki şiddet sahnelerinin Türkiye’deki genel seçimler sonrasında da görülebileceğini hatırlatsalar da bu durum gerçekleşmemiştir” dedi.
“Ülkemizin tek kanlı seçimleri İngiliz İşgal Kuvvetleri’nin Meclis-i Mebusan’ı basmasıdır”
Seçim sonuçları ile ilgili yorum ve başlıklardan örnek veren Arslan, “Daha bir hafta evvel Sayın Cumhurbaşkanımız için ‘Erdoğan sessizce makamını terk etmeyecek’ üzere kabul edilemez başlıklar atabilmişlerdir. Buradaki paradoks ise bu başlığı ülkemizdeki tek kanlı ve olaylı seçimin 1919 genel seçimlerinde demokratik yollarla seçilmiş Türk Meclis-i Mebusanı’nı basıp dağıtan İngiliz İşgal Kuvvetleri tarafından gerçekleştirildiğini başlığına taşıyan İngiliz mecmuasının olmasıdır. TBMM 15 Temmuzda da akına uğramıştır ancak bu atağın bir genel seçimin sonucunda olmadığını hepimiz biliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Oy verilmesinde ve sayımında şiddet olayı görülmedi”
Sandık başında bayram üzere herkesin birbirine yardımcı olduğunu gözlemleyen Prof. Dr. Havva Kök Arslan “Türk Milleti 14 Mayıs’ta başörtülüsü, küçük eteklisi, dindarı ve dinsizi ile birebir sıralara girip birbirleriyle sohbet edip gülerek birebir sandıklarda oylarını kullandılar ve herkes birbirine güzel olsun dedi. Gerek oy verilmesinde gerekse oy sayımında hiçbir şiddet olayı görülmedi. Yürütme organı seçimlerin tarafsızlığına gölge düşürecek hiçbir aksiyonda bulunmadı ve seçim süreci yasama organı YSK’nın yetkisinde gerçekleştirildi. Seçimde yaşlılar ve engelliler için özel tedbirler alındı. Bir de en hoşu bir bayram üzere herkesin herkese yardımcı olduğu ikramların yapıldığı bir ortamda yapılmasıydı.” dedi.
“Şiddetsiz bir seçim geçirmiş olmamızı içlerine sindiremeyenler var…”
Şiddetsiz bir seçim geçirmiş olmamızı içlerine sindiremeyenlere kıymetli bir yanıt olarak gösteren Arslan “Büyük bir milleti aşiret devletleri ile birebir kefeye koyan ve yalnızca kendilerini uygar sayan zihniyetlerini bir ölçüde değiştirmiş olmasını umuyorum.” dedi. Kendi ülkelerinden daha yüksek iştirak oranı, ulusal iradeye tam hürmet ve de şiddetsiz bir seçim geçirmiş olmamızı içlerine sindiremeyenlere ise ülkemizde yıllarca gazetecilik yapmış olan İngiliz gazeteci Hugh Pope’un 1990’lı yıllarda ülkemiz hakkında yazmış olduğu kitabın önsözündeki birinci cümleyi hatırlattı:
“Batılılar Türkiye’yi tanımakta zorlanırlar halbuki Türkiye’yi ve Türk halkını tanımak için her şeyden evvel bilmeleri gereken bir tek şey vardır; o da Türkiye’nin hiçbir vakit sömürge olmamış olmasıdır.”
“İkinci çeşitte da siyasi sürecin sıkıntısız işleyeceğine inanıyorum”
Üsküdar Üniversitesi’nde İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Siyaset Bilimi ve Memleketler arası İlgiler (İngilizce) Kısım Lideri Prof. Dr. Havva Kök Arslan kelamlarını şöyle tamamladı:
“Cumhuriyet’in yüzüncü yılında dünyaya demokrasi dersi veren ülkemizin kurucusu Atatürk’ü anmadan 14 Mayıs’ı değerlendiremeyiz. Cumhuriyeti en üst seviyede temsil ederek 13’üncü Cumhurbaşkanımızı ve Meclisi dünyaya örnek olacak bir olgunlukla seçeceğimize inanıyorum. İkinci cinste da siyasi sürecin birebir formda meselesiz işleyeceğini lakin bu basamakta siyasi tansiyonun daha azalacağını ve iştirakin da bir ölçü düşebileceğini düşünüyorum.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
