Doğru muhafaza edilmeyen besinlerde sıcaklık nedeniyle artan mikroorganizmalar zehirlenmelere de yol açabiliyor. İstinye Üniversitesi (İSÜ) Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Öncü Akgül, gıda zehirlenmeleriyle ilgili dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.
Yaz aylarında en çok rastlanan sağlık sorunlarından biri de gıda zehirlenmeleri. Sıcak havanın özellikle bazı besinler için tehlike yaratmasıyla birlikte, zehirlenmelerle ilgili şikayetler de artıyor. Peki, yaz aylarında besinlerde nelere dikkat edilmeli? En çok hangi besinler tehlikeli? Gıda zehirlenmelerinde hangi durumlarda doktora başvurulmalı? İstinye Üniversitesi (İSÜ) Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Öncü Akgül, gıda zehirlenmeleriyle ilgili dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.
“Sıcaklık birçok mikroorganizma için bir çoğalma faktörüdür”
Dr. Öğr. Üyesi Akgül, yaz aylarında gıda zehirlenmelerinin artmasının nedenlerini şöyle açıklıyor:
“Sıcaklık birçok mikroorganizma için bir büyüme/çoğalma faktörüdür. Özellikle insanlarda enfeksiyona neden olan mikroorganizmalar çoğalabilmek için belli sıcaklık değerlilerine ihtiyaç duyarlar. Bu sıcaklık değerlerinde en iyi gelişim gösterirler. Bununla birlikte belirli sıcaklıklar, mikroorganizmalardaki belirli genleri (toksin geni gibi) aktive ederek, hastalık yapma derecelerine de katkı sunabilmektedir. Yaz ayları bu enfeksiyon etkenleri için gerekli olan ısıyı sağlamaktadır. Böylelikle sıcakta, besinler üzerindeki mikroorganizmalar hem beslenebilecekleri hem de metabolik aktivitelerini sürdürebilecekleri sıcaklığa sahip bir ortama da sahip oluyorlar. Bununla birlikte uygun olmayan koşullarda bekletilen yiyecekler bozulmaya uğramakta ve besinlerin bozulup parçalanmasıyla açığa çıkan ürünler, mikroorganizmaların çok daha verimli kullanabileceği ürünleri de oluşturmaktadır. Böylece uygun ortama kavuşan mikroorganizmalar sayıca artış göstermekte ve besinlerin tüketilmesiyle de enfeksiyona neden olabilmektedirler.”
Tekrar tekrar ısıtılan besinler risk oluşturur
“Özellikle uygun olmayan koşullarda hazırlanan ve bekletilen tüm yiyeceklerin gıda zehirlenmesine neden olabildiğini belirten Akgül, “Buzdolabı yerine dış ortamda muhafaza edilen, yeterince temizlenmemiş, hijyen kurallarına uyulmadan hazırlanmış, kısa süre içinde tüketilmeyen, tekrar tekrar ısıtılan besinler mikroorganizmaların var olması ve çoğalabilmesi için risk oluşturmaktadır” diyor.
Soğuk ortamlarda muhafaza edilmeyen ürünlerden yaz aylarında uzak durun
Sıcak havalarda tüketilmemesi gereken yiyeceklerle ilgili de bilgi veren Akgün, şunları söylüyor:
“Özellikle yaz aylarına tavuk, ciğer gibi et ürünleri, krema gibi sütlü ürünler, yumurta, tekrar tekrar ısıtılan pirinçli gıdalar tüketirken çok dikkatli olmak gerekmektedir. Mümkünse dışarıda satılan, uzun süre tezgâhta beklemiş, soğuk ortamlarda muhafaza edilmeyen ürünlerden yaz ayları için uzak durmakta fayda vardır. Hazırlanan yemekler mümkün olan en kısa sürede tüketilmelidir.”
Zehirlenme belirtileri: bulantı, ishal, kusma
Peki, zehirlendiğimizi nasıl anlarız? “Gıda zehirlenmeleri kendini çoğunlukla mide bulantısı/kusma ve ishal tablosu ile gösterir” diyen Akgün, şöyle devam ediyor:
Bazen tüm belirtiler bir arada görülürken, bazen sadece biri gözükebilir. Bunların yanı sıra, karında şişlik, gaz, kramp, ağrı gibi belirtilerde eşlik edebilir. İshal günde en az üç defa sulu ya da şekilsiz dışkılama olarak ifade edilir. Tüketilen gıdadaki mikroorganizmaya bağlı olarak bu belirtilen birkaç saat ya da birkaç gün içerisinde ortaya çıkar.”
Bebekler, küçük çocuklar ve yaşlılarda daha dikkatli olunmalı
Hangi durumlarda doktora başvurulması gerektiğiyle ilgili de bilgi veren Akgün, şunları söylüyor:
“Gıda zehirlenmeleri ile ortaya çıkan ishal çoğunlukla kendi kendini sınırlar yani birkaç gün ya da bir hafta içinde düzelir. Ancak kan ve mukus içeren ishal tablosunda ya da şiddetli sıvı kaybıyla birlikte sıvı almada zorlanma ya da alamama gibi durumlarda vakit kaybetmeden doktora başvurarak gereklidir. Bununla birlikte bebekler, küçük çocuklar ve yaşlılarda daha dikkatli olunmalıdır. Kanser, diyabet gibi başka hastalığı olan kişiler, bağışıklığı zayıflamış ya da baskılanmış bireyler, gerekirse belirtiler kötüleşmeden doktora başvurmalıdır.”
“Sıvı alımı olmayan, ishal tablosu şiddetli bireyler mutlaka doktora başvurmalı”
“Gıda zehirlenmesinin çoğu kendi kendine düzelmektedir” diyen Akgün, “Ancak kaybedilen sıvı ve elektrolitler mutlaka yerine konmalıdır. Bu nedenle bol bol sıvı alınmalı, tuz ve şeker dengesi korunmalıdır. Ancak sıvı alımı olmayan bireylerde, ishal tablosu da şiddetliyse, mutlaka doktora başvurmalıdır” diyerek bazı durumlarda doktorun gerekli görürse ilaç tedavisine başlayabileceğini ya da destekleyici bir tedavi uygulayabileceğini belirtiyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bir yanıt bırakın