“Seçim 2023” oturumunda, Türkiye’nin içinde bulunduğu seçim süreçleri ve mümkün sonuçlar tartışıldı.
Moderatörlüğünü Gazeteci Murat Yetkin’in yaptığı oturuma Konda İdare Şurası Üyesi Bekir Ağırdır ve Avrupa Siyasi Danışmanlar Derneği Lideri, Siyasal İrtibat Danışmanı Gülfem Saydan Sanver katıldı.
Murat Ehil: “Seçim yarışında anketler münferit olaylar nedeniyle daima değişiyor”
Gazeteci Murat Uzman, “Dünyada geçmişte ve bugün uzun iktidar örnekleri var. Fakat seçmen tarafında kökleşen bu durumun seçime yansıması nasıl olacak? Anket şirketleri işlerini yaparken seçim yarışında gelişen münferit olaylar tüm süreçleri olumsuz etkileyebiliyor. Örneğin 6’lı masadan bir ortağın kalkması yahut Cumhurbaşkanı adaylarından Recep Tayyip Erdoğan’ın rahatsızlanması, anket süreçlerini direkt etkiliyor ve değiştiriyor. Seçmen, bazen geleceğin umudu bazen de geçmişte yaşananları cezalandırmak üzere oy veriyor” dedi.
Bekir Ağırdır: “Seçimde partilerin gelecek vaatleri tesirli olacak”
Konda İdare Konseyi Üyesi Bekir Ağırdır, “Gidişata bakıldığında karşımızdaki tablo toplumun yüzde 60’ının mevcut durumdan rahatsız olduğunu ve gelecekten umutsuz olduğunu gösteriyor. 30 yaş altı gençlere bakıldığında hayalsiz ve umutsuz oldukları görülürken gençlerin 3’te 2’sinin mutsuz olduğu bir tablo var karşımızda. Bunlara ek olarak insanların yarıdan fazlasının yoksulluk hududunda olduğunu da dikkate almak gerekiyor. Bugün hane halkının yalnızca yüzde 35’i işe gidiyorken yalnızca yüzde 17’sinin taban fiyatın üzerinde maaş alabildiği gerçeği var. Siyasi aktörlerin bunlara karşı ne önerdikleri ve toplumda nasıl bir inanç oluşturdukları kıymet kazanıyor. Muhalefetin bu şartlarda önde olması gerekiyor lakin tablo o denli değil ve muhalefet hala lakin burun farkıyla önde. İkinci çeşitte bu farkın nasıl şekilleneceği, birinci cinsteki oranlar belirleyecek üzere. Seçmen her seçimde adayların idare ve tahlil bulma konusunda ne kadar mahir olduklarına bakıyor. Mevcut şartlara bakıldığındaysa iki tarafın da kendine nazaran zaafları var. Hala siyasi yapı ile gerçeklik ortasında uçurumlar var ve bu da seçim sürecinde kutuplaşma vb etkenleri ortaya çıkartıyor. Türkiye siyasi manada 3 başka kesime ayrılmış durumda ve her bölgenin kendi özel beklentileri mevcut. Geçmişteki seçim sonuçlarını yapay zekâ dayanaklı uygulamalarla incelediğimizde, seçmeni birebir his ve niyetlerle sisteme yüklediğinizde hiç büyük bir değişim oluşmuyor. Seçmenin geleceğe bakışını değiştirecek olanlar ortaya konulacak sav, hayal ve kurgular. Bütünsel olarak bakıldığında seçim sayılarının bu kadar yakın olması pek sağlıklı değil” dedi.
Gülfem Saydan Sanver: “Dünyanın her yerinde seçimi belirleyen ana öge ekonomi”
Avrupa Siyasi Danışmanlar Derneği Lideri, Siyasal Bağlantı Danışmanı Gülfem Saydan Sanver, “Türkiye’de 972 ilçe var ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2018’de yüzde 50 üzeri oy aldığı ilçe sayısı 400’ün üzerinde. Geçmiş sayılarla kıyaslama yapılması, muhakkak bölge ve ilçelere bakılması gerekiyor. Örneğin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son derece güçlü olduğu kimi vilayet ve ilçelerde önemli oy kaybı yaşıyor üzere görünse de, hala oy oranı yüzde 40’ların üzerinde görünüyor. Birkaç haftadır yatırımcılarla eğitim ve workshop yapıyorum, herkes seçimi ve oyları soruyor. Bugün Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kendi seçmeni bile yoksullukla uğraş ediyor. Hepsine bakıldığında üzerindeki baskı çok büyük ve muhalefetin eli çok güçlü. Dünyanın her yerinde seçimi belirleyen ana öge ekonomik şartlardır lakin hala iki tarafın da bu noktalarda belli yanlışları var. Pek çok araştırmada seçmen geçmişi dikkate alarak oy verse de en nihayetinde geleceği için oy veriyor” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
